4 Şub 2009

BALON...

Küçük çocuk, baloncuyu büyülenmiş gibi takip ederken şaşkınlığını gizleyemiyordu. Onu hayrete düşüren şey, "Bizim eve bile sığmaz!" dediği o güzelim balonların adamı nasıl havaya kaldırmadı ğıydı. Baloncu dinlenmek için durakladı ğında o da duruyor ve sonra yine takibe koyuluyordu. 
Bir ara adamın kendisine baktığını fark ederek ona doğru yaklaştı ve bütün cesaretini toplayarak, "Ba loncu amca!" dedi, "Biliyor musun, be nim hiç balonum olmadı!" Adam çocuğu şöyle bir süzdükten sonra, "Paran var mı?" diye sordu, "Sen onu söyle!" Çocuk, "Bayramda vardı!" diye atıldı, "Önümüz deki bayram yine olacak!" Adam, "Öy leyse bayramda gel!" dedi. "Acelem yok, ben beklerim!" dedi çocuk. Çocuk ses sizce geri döndü. O ana kadar balonlar dan ayırtmadığı gözleri dolu dolu olmuş, yürümeye bile mecali kalmamıştı. Birkaç adım attıktan sonra elinde olmadan tek rar onlara baktığında gördüklerine ina namadı. Balonlar her nasılsa adamın elinden kurtulmuş ve yol kenarındaki bü yük bir akasya ağacının dallarına takıl mıştı. Çocuk olup bitenleri büyük bir merakla takip ederken, baloncu ona doğru dönerek, "Küçük!" diye seslendi. "Balon ları ağaçtan kurtarırsan birini sana veri rim!" Yapılan teklif yavrucağın aklını ba şından almıştı. Koşarak ağacın altına doğru yöneldi ve ayakkabılarını aceleyle fırlatıp tırmanmaya başladı. Hedefine adım adım yaklaşırken duyduğu heye can, bacaklarını kanatan akasya dikenle rinin acısını hissettirmiyordu. Sincap çevikliğiyle balonlara ulaştığında bir müd det onları seyretti ve dallara dolanan ipi çözerek baloncuya sarkıttı. Ancak balon lardan birisi iyice sıkıştığından diğerlerin den ayrılmış ve ağaçta kalmıştı. Çocuk onu kurtarmaya kalkışsa dikenlerden patlayacağını çok iyi biliyordu. İster iste mez balonu yerinde bırakıp aşağıya indi ve adama dönerek, "Birini bana vere cektiniz?" dedi. "Hangisi o?" Adam elini tersiyle burnunu sildikten sonra, "Seninki ağaçta kaldı evlat! istersen çık al!" Çocuk bu sefer ayakta bile duramadı. Kaldırım kenarına oturup baloncunun uzaklaşmasını bekledikten sonra dal lar arasında parlayan balona uzun uzun baktı ve "Olsun!" diye mırıldandı. "Olsun! Ağacın üzerinde kalsa da, bir balonum var yo artık!"

3 yorum:

  1. Çok güzel bir hikayeydi ama baloncuya sinir oldum. Betimlemelerinizi çok keyifli bir şekilde gözümde canlandırdım. Ellerinize sağlık...

    YanıtlaSil
  2. Teşekkür ederim .
    Benimki sadece taşımacılık,
    bu sayede birşeyler öğrenmeye çalışıyom.

    YanıtlaSil
  3. Baloncunun insafsızı bu adam olsa gerek..hikaye çok hoşdu ama içim acıdı çocuğa..

    paylaşım için teşekkürler..

    YanıtlaSil