21 Ara 2008

fincan mı kahve mi



İş hayatında önemli yerlere gelmiş bir grup eski me­zun arkadaş üniversitedeki hocalarından birini ziyarete gitmiş.

Çeşitli konular konuşulduktan sonra sohbet, işin doğurduğu strese ve hayatın zorluklarına gelmiş.

Yaşlı üniversite hocası ziyaretçilerine kahve ikram etmek üzere mutfağa gitmiş ve değişik boy, renk ve kalitede birçok fincanın bulunduğu tepsiyle geri dönmüş. Kimi porselen, kimi seramik, kimi cam, kimi plastik olan fin­canları ve kahve termosunu masaya koyup kahvelerini oradan almalarını söylemiş.

Bütün eski öğrenciler kah­velerini alıp koltuklarına döndüklerinde hocaları onlara şunu söylemiş: "Farkına vardınız mı bilmem? Zarif gö­rünümlü, güzel, pahalı fincanların hepsi alındı; masada yalnızca ucuz ve basit görünümlü fincanlar kaldı.

Elbet­te kendiniz için en güzelini istemek ve onu almak çok normal ama işte bu demin bahsettiğiniz problemlerini­zin ve stresin sebebi.

Hepinizin istediği fincan değil, kahveyken; bilinçli olarak herbiriniz birbirinizin aldığı fincanları gözleyerek daha iyi olan fincanları almaya uğraştınız.

Hayat kahveyse; iş, para ve mevki fincan­dır. Bunlar yalnızca hayatı tutmaya yarayan araçlar­dır ama hayatın kalitesi bunlara göre değişmez.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder